6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler, Malatya'da 1.236 canımızın hayatını kaybetmesine, binlerce binanın yıkılmasına neden oldu. Bu felaket, bize bir kez daha gösterdi ki; deprem öldürmez, bina öldürür! Peki, bu büyük acıdan ders çıkardık mı? Yeni yapılan binalar gerçekten depreme dayanıklı mı inşa ediliyor, yoksa rant uğruna güvenlik yine göz ardı mı ediliyor?
Devletin, bu acıların bir daha yaşanmaması için denetimleri çok sıkı ve tavizsiz tutması gerekiyor. Depremde binlerce insanı mezar eden binaları yapanlara asla inşaat izni verilmemeli ve en ağır cezalar uygulanmalıdır. Ülkemizde para, insandan daha değerli olmamalıdır!
Günlerce enkaz altında "Sesimi duyan var mı?" çığlıkları atan insanları unutmadık. O soğukta, devam eden artçı sarsıntılara rağmen can kurtarmak için seferber olan kahramanları unutmadık. Doğudan batıya, kuzeyden güneye uzanan yardımlar, milletimizin bütün acılara rağmen nasıl kenetlendiğini gösterdi. Ancak insanlar artık acıdan yoruldu.
Bu felaketin tekrarını önlemek için yapmamız gereken tek şey var: Depreme dayanıklı binalar inşa etmek! İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Geleceğin şehirlerini inşa ederken sosyal donatıları, tarihi ve kültürel mirasları, altyapıyı ve en önemlisi güvenli binaları birinci hedefimiz yapmalıyız.
Unutmayalım, bu depremlerde bizler de ölebilirdik. Aynı acıları tekrar yaşamamak için daha bilinçli, daha sorumlu hareket etmeliyiz.
Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, geride kalanlara sağlık ve sabır diliyorum. Bu acıyı unutmayacağız, unutturmayacağız!